4 Eylül 2010 Cumartesi

Yüz Elli Altıncı Yazı a.k.a. Erkekler

Hayatımın birçok döneminde "hayatıma hiçbir erkek olmadan da devam edebilirim" demişliğim vardır ve bunu inanarak da söylemişimdir, daha da söylerim muhtemelen... Ama işin ironik tarafı, hayatım boyunca birkaç istisna hariç [onlar kendilerini bilirler (beni en çok üzenlerden biri de bu insanlardan, ilginçtir ki)] moralim bozukken moralimi düzeltenler hep erkekler olmuştur... Burdan onlara teşekkür ediyorum... Can, Tolga, Onur gibileri bunu bilerek yaparken çoğu da tam olarak farkında olmadan yapmış da olsa... Hayatımda bu erkekler olduğu sürece başka erkekler olmadan da yaşayabilirim ama sanki...??

7 Haziran 2010 Pazartesi

Yüz Elli Beşinci Yazı a.k.a. Dengesizlik Üzerine Birkaç Cümle

Dengesiz insanlara da katlanılıyor da bir yere kadar... Her gün önceki gün söylediğinin tersini söyleyen/yapan insanlara tahammül edemiyorum ben yaa... Lütfen karar verin de öyle gelin gençler... Olmuyor böyle, yoruluyorum...

3 Haziran 2010 Perşembe

Yüz Elli Dördüncü Yazı a.k.a. The Mysterious Girl

Hani böyle filmlerde falan birileri olur ya... Hani böyle bir anda gelip bir gecede tüm kafa karışıklığını çözer ve gider falan... Bir daha göremezsin onu... O bana geldi galiba... Kafamı falan rahatlattı ve gitti... Bir daha görür müyüm falan bilmiyorum... Hâlâ varlığı bir gizem benim için... Ama hoş bir gizem... Paylaşmak istedim...

28 Mayıs 2010 Cuma

Yüz Elli Üçüncü Yazı a.k.a. My New Favourite Website

Lesbians Who Look Like Justin Bieber

Dannielle Owens-Reid yine başarmış...

27 Mayıs 2010 Perşembe

Yüz Elli İkinci Yazı a.k.a. Yok

Aslında fark ediyorum da, çok fazla yalnızmışım... Gerçekten ihtiyacım olduğunda insanlar ya evlerinde uyuyorlar, ya sokakta geziyorlar, ya ulaşılamıyorlar ya da direk başka şehirdeler... En çok ihtiyacım olanın da umrunda değilim... İşim garip tarafı, gündüzleri ağlamazdım ben eskiden... Toparlanmaya çalıştıkça daha da beter sıçıyorum ya, en iyisi de o bence...

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Yüz Elli Birinci Yazı a.k.a.

Ben nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyorum lan... Nasıl öğrenebilirim bunu?? Var mı bir bilen eden?? Raadoluyorum, sonra olamıyorum... Hep bir şeyler bekliyorum... İnsanlar benimle konuşsun istiyorum... Herkes benimle konuşsun bence... Bilmiyorum...

Yüz Ellinci Yazı a.k.a. Mode Off

Bir an, bir an derken iki gün, aptal bir moda girdim... Sonra geçti... Raadoldum... Şimdi iyiyim... Aynen hayata devam!

23 Mayıs 2010 Pazar

Yüz Kırk Dokuzuncu Yazı a.k.a. Runaway Love

Bazı şarkılar ayıkken çok hüzünlü, içli geliyor; sonra sarhoş olup dinleyince boş geliyor... Neden ki?? Tam tersi olması gerekmez mi??

Ayrıca alkol iyi mi geliyor kötü mü geliyor karar veremiyorum hâlâ... Galba iyi geliyor...

9 Mayıs 2010 Pazar

Yüz Kırk Sekizinci Yazı a.k.a. Color Of Clouds - The Look

Taa geçen sene gelecek hafta bir şarkı sormuşum size... Bulun demişim... Böyleymiş şarkımız... Ben onu buldum sonra... Color Of Clouds'un The Look şarkısı... Baya da iyi şarkıymış... Bence dinleyin...

21 Nisan 2010 Çarşamba

formspring.me

Ask me anything http://formspring.me/EkinRocks

6 Mart 2010 Cumartesi

Yüz Kırk Altıncı Yazı a.k.a. Two Things I Have

Two things i have today;

a midterm and a hangover...

Layf iz bituful tu mi...

28 Şubat 2010 Pazar

formspring.me

Ask me anything http://formspring.me/EkinRocks

1 Şubat 2010 Pazartesi

Yüz Kırk Beşinci Yazı a.k.a. Grammy 2010

Yazıma sevgili Bloomberg HT'ye hitap ederek başlamak istiyorum... Öncelikle tamam güzel bir şey yapmışsın bize izletiyorsun falan ama "canlı" diyip neden cansız gösteriyorsun?? Yani şu anda her yerde kazananlar listesi dönüyor, KoL *spoiler* 3 ödül aldık oley falan demiş biz daha yarısındayız törenin?? Bari canlı deme...

En sinir olduğum da törende şarkı söylemeye çıkanlar "Grammy lan bu kendimizi kanıtlayalım slow şarkı söyleyelim sesimizi zorlayalım" mantığıyla çıkıp tüm coşkuyu falan emip bitirmiş olmaları... Yani Lady Gaga bile slow şarkı söyledi lan... Biraz bi açılış gösterisisin bir eğlendir coştur moda sok insanları değil mi?? Yok...

Ayrıca Pink dönerken kusmasını çok istedim, itiraf ediyorum... Ama Pink olduğu için değil, kussa komik olacağı için... Olmaz mıydı?? Grammy'de performansın ortasında milletin üstüne başına falan... Fergie'nin sahnede işemesi gibi olurdu...

Bu arada, Grammy'nin internet sitesindeki kırmızı halı fotoğrafları o kadar kıt ki MTV ve başka alakasız bloglarda daha çok fotoğraf var... E!'nin sitesi de öyle... Güya her dakika da güncelleniyor üstelik... Komikler...

Bir de saçım galba Justin Bieber ile aynı lan... Garip...

Son olarak da Britney'ye yine sinirli olduğumu belirtiyorum, teşekkür ediyorum ve dağılıyorum... Hem kıyafeti çok korkunç hem de Jason Trawick'le gelmiş... Ayrıca da Caleb Followill'in önünde oturmaktaymış...




P.S: Bu yazıyı yazdığımda daha törenin bitmesine 45 dakika vardı, devamı yarına...

24 Ocak 2010 Pazar

Yüz Kırk Dördüncü Yazı a.k.a. 2010 Resolution

Orçun Bey mimlemişler taa ne zaman, fark etmemişim... Şimdi yazıyorum ama... Buyrun...

1. En azından sınıflarımı falan geçme ümidim var bu sene... Süper notlar alan insan olamayacağımı biliyorum, rahatlığımdan o kadar ödün veremem ama geçerim yani ne bileyim...

2. Şimdiye kadar başarıyla gerçekleştirmekteyim zaten, bu okul yılında sadece 3 kere çok sarhoş olma hakkı verdim kendime... Hazirana kadar 1 down, 2 to go...

3. Artık film listemi en azından 300 izlenmiş filme getirmeyi ve tüm izlemem gereken dizileri izlemeyi planlıyorum...

4. Ekipcan'a arkadaş alacağım bence...

5. Bu sefer üşenmeyip sene içinde İstanbul'a kaçacağım ara sıra...

6. Mayfest'e kadar biraz devamsızlığımı biriktireceğim... Yes ay vil...

Saygılar efenim...

15 Ocak 2010 Cuma

Yüz Kırk Üçüncü Yazı a.k.a. Nalet Bilkent

Nalet Bilkent en iyi notum olması beklenen Calculus notumu koymadı daha! En iyisi olacak o! Ortalamamı coşturacak! Wtf?! Nerde notum?!

9 Ocak 2010 Cumartesi

Yüz Kırk İkinci Yazı a.k.a. J.O.Y.

Formspring'inde "If you could make a super group of musicians from various bands or solo projects, who would be in your band?" sorusuna "Wait wait Dave - are we talking people I KNOW or people I don't know? Like... My friends, or The Dead Weather?" diye cevap verdiği için şimdi onu daha çok istiyorum sanırım... Dammit!

Yüz Kırk Birinci Yazı a.k.a. Baby Group

Böyle bir şirket var... Baby Group ne?? Kim ciddiye alır sizi?? Adına bakınca bir kere sanki içerde pembe dar tişört giyen adamlar çalışıyormuş gibi bir izlenim yaratıyor... İçerisi Bebek Okan gibi...