30 Nisan 2009 Perşembe

Otuz Dokuzuncu Yazı

Dün söyleyecektim bunu, unutmuşum... Eğer o bomba patlasaydı ve eğer ben o derse girmiş olsaydım şu anda bu yazıları okuyamıyordunuz... Ama sadece patlasaydı, hayatta olma ihtimalim çok yüksekti... Yani şunu demek istiyorum; bugünün dersi şudur: Ders asmak hayat kurtarır.

Otuz Sekizinci Yazı


Ayrıntılarla karşındayım okuyucu... Alison(VV diyorum lan artık!) Hatun iyiymiş, salınmış hastaneden... Aha da okuyun kendiniz burdan... Seviyoruz seni VV! Saygılar...

29 Nisan 2009 Çarşamba

Otuz Yedinci Yazı

Çok dandik başladı bugün... Sabah 8'de Bertan isimli insan beni ve Yasemin isimli insanı okula götürmek üzere arabasıyla alacaktı... Laylayloyloy şeklinde gittim Yasemin'in evinin önüne... Bekliyorum... 8.40'ta da ders var... Neyse efenim Bertan Bey 8.26'da geldiler, Yasemin hanım da 8.34'te... Zaten dersi kaçırmıştım yani o saatte belli ki... Yolda da Bertan önceki gün Başkent Ünivesitesi'ne gittiğini, orada silahların bıçakların dolandığını anlattı bize bol bol...

Gün böyle "tatlı" başlamışken dedim kendi kendime "hadi bakalım belki ders güzel geçer" falan... Girdim dersime... İlk dersi kaçırmıştım, "Youth and Sex" konulu bir sunum yapılmış ilk derste... Sınıfa bir girdim ki homoseksüelite tartışılıyor... Ben oturup tebessüm ederim genelde bu tartışmalar sırasında... Ama bugün konuşturdular yani beni de... Tartışma çok uzayınca ve tatsızlaşınca hoca da erken bıraktı hepimizi... Bunun üzerine ben de yine Yasemin ve Bertan'ın yanına, çok sevgili Hukuk Binamızın altında konuşlanmış olan Mozart'a gittim...

Çok uykum vardı, tembelliğim üstündeydi ve bütün o okula silah-bıçak getirme muhabbetleri içinde ben çok eğlenmekteydim Mozart'ta... Üstelik Calculus Hanfendi'ye de hiç giresim yoktu... Alper Bey geldiler bu arada... Yine aynı silah muhabbetleri döndü... Sonra derse girip girmemek konusunda tartıştık Alperle... Sonra o girmeye karar verdi... Ben Mozart'ta kaldım... Her şey çok keyifli ilerledi bir süre... Ta ki bir garson "kaçııın bombaaaa!" diye gelene kadar...

Şimdi bu Mozart yer seviyesinin altında bir yer... Alttaki fotoda iç kısmını görebilirsiniz kendilerinin...Bu gördüğünüz camlı kısmın dışında da açık hava kısmı var... Biz orada oturmaktaydık... Yaklaşık tavan seviyesinde olan da bir duvarı var, o duvarı aşınca yer seviyesine ve binanın dışına ulaşılıyor... İnsanlar oradan atlıyorlar falan dolanmamak için...

Bomba var kaçın denilince herkes yaklaşık o 3 saniye içerisinde o duvarı aştı ve Mozart'ı boşalttı... Ben hariç... Boyum yetişmedi sayın okuyucu... Aşamadım o duvarı... Bunun üzerine binanın içinden, "normal" yollardan çıkmaya karar verdim... Normal yollardan çıkan tek insan da sanırım bendim... Bir de bilgisayarıyla beraber acı çeken bir kız... Önce güvenlikten azar işittik, sonra da çekiştirilmek suretiyle Hukuk Binası sınırlarından çıkarıldık... Uzun süre ne olduğu anlaşılamadı ama sonradan herkes öğrendi zaten olayı... Hatta aha da link...

Neyse... Diğeceğim şudur ki okuyucu, ölüme çok yaklaşmış sayılır mıyım bilmiyorum ama sanırım yaklaştım... Bunun bilincinde miyim?? Evet... Peki bu bana neler hissettirdi?? Hiçbir şey... Belki Bertan'ın gün boyunca yaptığı geyikler yüzünden yeterince ciddiye alamadım olayı... Bilemiyorum... Ama tüm güne dair benim kötü hissetmeme neden olan şey onun aramaması, hatta msn'de bile bir "iyi misin??" dememesiydi...

İyiyim güzelim(wtf?!)... Oradan çıkınca aklıma ilk gelen şey de seni aramak oldu... Aramadım o ayrı... Üstelik ölümü falan da hissetmediğim halde ilk seni aramak istedim... Ama bunun nedeni bomba falan değildi sanırım... Ben hep seni aramak istiyorum... Sadece hergünden farklı olarak keşke arasaydın bugün... Gerçekten "değer verdiğine" inanırdım bence o zaman... Ne yazık ki ona olan inancım da hergün azalıyor... Saygılar...

P.S: Dünyanın en seksi yaratığı olan Alison "VV" Mosshart(The Kills) dün gece konserde fenalaşıp hastaneye kaldırılmış... Ayrıntılardan haberim yok...

Thirty Sixth Writing

I'm not really sure why i'm writting this in English but i hope there's a reason... may be it's because i've been thinking in English for my essay... I mean the essay i'm trying to write for like the past five hours or something... Whatever, who cares, right??

Okay, here's the deal; i'm so sick of people chickening out... I mean come on, how hard could it be to say those three beatiful words?? Plus, the words are totally nice... It should be harder to say "i hate you"... You know you'll hurt someone if you say "i hate you"... So, why is this easier?? I'm pretty sure that every single person in the universe would rather hear the words "i love you" than "i hate you"... So what the f*** is everyone's problem?! Saying something positive should really be easy... Why can't everyone just see that it's the nicest thing to say to someone... If it's real of course... I seriously don't get how some people think... Who would actually think like "Wow, if i say 'i love you' my whole life may get so fucked up..." Or, a**hole, your whole life may be like a fairytale! Just say those three f***in' words! So, i love you, okay?! There's nothing i can do to stop it! I'm way too much in love with you... And i know you know it!

That's pretty much it... That was a weird sentence, though... And everyone, i'm not drunk... 'Cause i usually talk in English when i'm drunk... But i'm not... I'm just pissed... And in love... Yeah...

P.S: I think i just broke up with my girlfriend... And i didn't say i loved you 'cause i didn't... I'm sorry... I know i'm the greatest a**hole ever but i'm truely sorry...

----------------
Now playing: Jens Lekman - You are the light
via FoxyTunes

----------------
Now playing: The Jesus and Mary Chain - Reverence [Radio Mix]
via FoxyTunes

28 Nisan 2009 Salı

Otuz Beşinci Yazı

Şarkıda dediği gibi... Bir gerçek var ki; you don't love me the way that i love you... Ne yazık ki gerçekten de she doesn't love me the way that i love her... Bunu şarkıdaki gibi eğlenceli bir şekilde söylemek çok isterdim ama yok, olmuyor... Yine de yarın karşılaşırsam her şey normalmiş, hiçbir şey yokmuş gibi davranmam gerekecek... Damn! Hey, sen! Eğer bunu okuyorsan yarın sen de hiçbir şey yokmuş gibi davran olur mu?? Gerçekleri yüzüme vurma lütfen... Saygılar...

----------------
Now playing: The Kooks - You Don't Love Me
via FoxyTunes

Otuz Dördüncü Yazı


Bu şarkı o okulda görüp durduğum Laura Marling'e benzeyen ama onun daha bir güzel versiyonu olan ve çantasında "Be Your Own Pet" rozeti olan taş hatuna gelsin... Pek de çekingen üstelik kızımız... Tanışmam lazım onunla...

----------------
Now playing: Be Your Own Pet - Electric Shake
via FoxyTunes

Otuz Üçüncü Yazı

Geçen hafta salı günü Research Methods in Psychology varmış, kimse bana söylemedi... Derslere girsem böyle olmazdı tabi... 0'ı çaktım arkadaşlar... Ama finalde bomba gibi olmayı planlıyorum... Böylece bir D- ile kurtarır mıyım olayı?? Bence kurtarırım...

Az önce Mehmet Ali Erbil'le 50 Sarışın'ı izledim... Şimdi benim matematiğim, özellikle de 4 işlemim baya kötüdür... Baya kötüdür... Soruları çözer, 4 işlemde sıçarım genelde... Ama ben bile "4 yıl kaç haftadır??" sorusuna 480 demiyorum... 480 ne yaa?? Bu kadar cahil olunmaz ki... Ya da salak... Hadi salaksın bu kadar, nasıl mezun oldun üniversiteden?? Bir de bildiğin üniversite mezunu bunlar... Hiç aklım almıyor... Bazı insanlarda gerçekten bir terslik var...


27 Nisan 2009 Pazartesi

Otuz İkinci Yazı

The Sin City Rap


I’m Britney Spears and I’m shaking my ass
I sign a thousand autographs
Please - just get to the point when you talk to me
And if a favor gets involved, just rub my feet
Yea this business is f**ked
And I want some fun
I wanna sit at home and watch Dumb and Dumber
Sike- I takethat back, I’m just trickin’ you see
Cause when I show my belly everybody copies me
It’s kinda cool, nothin’ but guys
But I’m just Britney
Spears and I got all this power



But the bottom line is I don’teven use it
Right when you become a bitch that’s when you lose it
So what if I do? What if I lose it all today?
I’ve always got my friends to hold me all the way
Happiness is the key, and love when you fall
Like Lauren Hill said you ain’t got that - got nothing at all, y’all
So how you been?
It’s been awhile.
But it feels nice
It really feels nice


Sözler çok güzel... Koymuş yani direk hatun... Bu şarkı bir iddiaya göre Punk'd için yazılmış... Ama Blackout albümünün bazı versiyonlarında da bulunuyor... Bulursanız dinleyin derim... Hatta şöyle bir atraksiyon yapayım...



----------------
Now playing: Kid Sister - Damn Girl
via FoxyTunes

26 Nisan 2009 Pazar

Otuz Birinci Yazı

Önemli bir numaraya önemli bir soru sormak yakışır(ne dedim lan?!); ben bilgisayardan falan pek anlamıyorum da, bu yazının rengini falan nasıl değiştiriyoruz blogda??

Sevgiler...

----------------
Now playing: The Kills - Dropout Boogie
via FoxyTunes

Otuzuncu Yazı

Biliyorum, şu anda aslında essay yazıyor olmam gerekiyordu ama yazacak bir şey bulamıyorum essaye... Yani daha neyi savunacağıma bile karar verememişken ne kadar yazabilirim ki?? Onun yerine The Kills dinleyip buraya yazmak daha çekici geldi...

Son yazımdan beri tek değişiklik devamlı sakız çiğniyor olmam sanırım... O kadar çok sakız çiğneyen insan videosu izleyince sakız çiğneyesi geliyormuş insanın... Üstelik bu sakız denen şey sık sık çiğneyince bağımlılık yapıyor olmasın...?? Çünkü sanki bırakamıyorum gibi...

Dün gece tartışma ortamı yarattık biraz, birkaç bir şey yazmak istediğimi fark ettim... Bence bir oyuncunun kariyerini iyi yönetmesi çok zor bir şey... Karşısına çıkan her rolü iyi değerlendirebilmeli... Yoksa her şey Seinfeld Laneti'ne dönüşebilir... Bir oyuncu önceden hiç bilinmiyorsa, çok beklenen ve çok ilgi görmesi beklenen bir oyunda yer almadan önce iki kere düşünmelidir... Sonrasında o rolün lanetinin altında kalmamak için... Çok saçma bir giriş oldu farkındayım ama bunu açıklamam gerektiğini hissediyorum bir şekilde... İleride ne kadar iyi rollerde oynarsa oynasın bir insan için "Aha bu Seinfeld'deki adam, Harry Potter'ın yeni filmi çıkmış" falan deniyorsa o adam sıçmak üzeredir... Sen o rolden başkasına geçemeyeceksin demektir... Hayatın boyunca o rolde görecekler seni...

Ya da şu şekilde de düşünülebilir sanıyorum... Disney Channel güzel bir örnek demek istediğime... Sen eğer Disney Channel'da bir dizide veya filmde rol aldıysan sen artık bir Disney Channel oyuncusundan daha fazlası olamazsın, kusura bakma... Tabi o noktada "deli gibi param olacak yaşasın heyo" ve "şimdi param olmayacak ama belki ilerde sağlam bir kariyerim olabilir" ikilemi çıkıyor ortaya... Garantisi de yok ilerisinin... Belki de haklılar bilemiyorum...

Sonuç olarak şunu demek istiyorum; "Disney Channel'da oynayacaksın sağlam bir kariyere 'güle güle' diyeceksin"... Ya da "Sağlam bir oyunculuk teklifi aldıysan sonrak seçimlerini ondan daha iyi projelerden yana kullanacaksın"... Ya da "Seçtiğin filmi iyi düşün, kariyerinin sonu olabilir" falan... Evet...

Bir de Christina Aguilera durumu var... Bence o kadın çok zeki bir kadın... Hani kariyerinin başında herkes ondan ne istiyorsa onu yaptı ya... O yüzden şimdi kimse istemese de o kendi istediğimi müziği yapabiliyor bence... Herkes böyle yapsın demiyorum ama onun yaptığı şey zekiceydi bence...

Dün çok acaip bir yazı bulduk bu arada Old Town'ın panosunda... "Tüylü Tesbih was awesome: Zeynep, Deniz, Can, Furkan, Ekin, Görkem, Yasemin, Mert, Oluş, Melda" yazıyordu, 10 Nisan tarihiyle... Ben o tarihte film gecesine kalmış ve ertesi gün de hasta olmuştum, orada olmama imkan yok... Deniz ve Can da orada değillermiş... E kim yazdı bunu?? Ayrıca Melda... Wtf?! Oluş da Ankara'da değildi o sırada... Neler oluyor?!

Son olarak şunu sormak istiyorum, bununla ilgili essay yazmam lazım bu akşam; sizce gençler politikayla ilgileniyor mu?? Ve neden??

Saygılar...

----------------
Now playing: The Kills - Sour Cherry
via FoxyTunes

----------------
Now playing: The Kills - Cat Claw
via FoxyTunes

24 Nisan 2009 Cuma

Yirmi Dokuzuncu Yazı

Yaa adam gelmiş paranı kullanmış ünlü olmak için yatağına girmiş sen hâlâ nasıl gidip yalvarırsın ona yaa?! Anlamıyorum ben bu işi... Adamın yüzünden ne hallere geldin millet neler dedi sana?! Adam resmen "albüm yapayım ama param yok kimse de bana albüm yapmaz en iyisi Britney Spears'ı seviyormuş gibi yapayım böylece ünlü olurum ve sansasyon yaratıp albümümü hem yaptırır hem de sattırırım" diye düşündü... Olmaz! Hâlâ gitmiş "bana bi şans daha ver bık bık bık" diyorsun... Onun sana yalvarması lazım şans ver diye! Aptal aptal davranma, aklını başına devşir Britney! Getirtme beni oraya! Şuna bak tipinde meymenet yok...



----------------
Now playing: Britney Spears - Why Should I Be Sad
via FoxyTunes

Yirmi Sekizinci Yazı

Dün, bugünkü tatilden faydalanarak rakı içelim dedik insanlarla... Görkem, Deniz, Can ve Furkan dörtlüsüyle başlayıp Başak'ın da eklenmesiyle bir beşli olarak bitirdik geceyi... Bütün gece çok tatlı bir şekilde muhabbet ederek geçti... Tabi ara sıra ölüm ve orospuluk/kaşarlık üzerine tartışmamızı, benim sürekli Britney esprileri yapıp insanları baymamı ve geceyi tuvalette kusarak tamamlamamı saymazsanız... Ama pişman değilim, yine olsa yine yaparım... Ayrıca çok tatlı rakı ortamına uygun "i have never" bile oynamış bulunmaktayız... Şunu anladım; ben seviyorum bu insanları ve onlarla rakı içmeyi... Hiçbir atraksiyon olmadan saatlerce aynı masada oturup muhabbet edebilmeyi... Aslında daha çok sürekli aynı insanlarla görüşüp yine de her seferinde konuşacak bir şeyler bulabilmeyi... Sonra sabah kalktığımda yine onlarla kahvaltı hazırlamayı, yapmayı... Tekrar akşama kadar bir şeylerle uğraşmayı... Çok emin konuşmak istemiyorum ama dün gece bu evde olan tüm insanlarla hayatımı geçirebilirim... Annem ve babam dahil... Sıkılacağımı sanmıyorum hiçbirinden... Hergün yine aynı aptal muhabbetleri yapabilirim hepsiyle... Bunu söyleyecektim... Huzurluyum ben bugün... Ve keyifli... Saygılar...

----------------
Now playing: Jenny Owen Youngs - Lightning Rod
via FoxyTunes

22 Nisan 2009 Çarşamba

Yirmi Yedinci Yazi

Okuldan yaziyorum bu yaziyi, o yuzden turkce karakterler yok ne yazik ki... Blogger bana bu blogda 28 yazi oldugunu soyluyor ama ben yirmi yedinciyi yaziyorum... Anlamadim bu durumu... Ankayan varsa anlatin bana da...

Neyse efenim sonunda Punk Culture sunumumu bitirdim... Mutlu mutlu Calculus sinifima gidiyordum ki anam! Ders yok... Kimse yok falan sinifta... Aglayacaktim... 2 hafta kacinci ayni seyi yapisim bu?? Yani servisi kacirmasam cok da umrumda olmaz da...

Sunu yazmak istiyorum, ben ne zaman Britney Spears belgeseli falan izlesem agliyorum... Neden yaa?? Tamam kadini cok seviyorum (hatta galiba alenen asik oldum) ama bu kadar da olmamali sanki... Sonucta bunu toparlayabilecegimi sandim ama Kevin Federline`a cok pis uyuzum... Onu soyleyecektim... Doverim gerekirse... Resmen kullandi kadini album yapabilmek, unlu olabilmek icin... Ama Britney kullerinden daha saglam dogdu iyi oldu... Evet oyle... Iste size en sevdigim Britney fotolari... Cok sikildim... Tabi nokasiz olarak...





Bu siradaki 2 fotonun oldugu seri baya leziz...





Siradaki fotoda da cok tatli "curve" var...



Bu da sexuel tension fotosu... Ama bir daha opmezmis hicbir hatunu...



Iyice aklimi yitirdim galba Britney'nin yuzunden... Pek acaip...

21 Nisan 2009 Salı

Yirmi Altıncı Yazı

Şimdi ben baya küçük gösteriyorum tamam mı?? Ama çok fazla... Yani bana "kaça gidiyorsun??" diye soruyorlar... "2" diyorum... "Orta 2 mi??" falan diyorlar... Ve hani hayatımda hiç yaşımı doğru tahmin eden olmadı... Ama güzel bir şey bu... Yaşlanmam gecikecek hehe... Yalnız çok çekiyorum bu durumdan... Bir keresinde bir Saklıkent konserinde kimlik gösterdiğim halde inanmamışlardı yaşıma... Okul kimliğini falan gösterdim de öyle inandılar... Nüfus cüzdanına inanmadılar! Oha dedim... Neyse bunları niye yazdım bilmiyorum ama bir bakın yani tipime... Yanımdaki eleman 2 yaş küçük benden... Kısa olan benim tabi...=)

Yirmi Beşinci Yazı

Ey okuyucu! Televizyonun kumandası bozuldu bugün... Küçük çocuklar gibi televizyonun önüne yere oturuyorum artık... Annemler çok mutlu oldular ama bu durumda... Bana yıllardır "seni doğurmaya karar verdiğimizde uzaktan kumandalar yoktu, seni kanalları değiştir diye yaptık" diyorlar çünkü... Artık kanalları ben değiştiriyorum...

----------------
Now playing: Britney Spears - Sometimes
via FoxyTunes

20 Nisan 2009 Pazartesi

Yirmi Dördüncü Yazı

Bir insan neden her yılın aynı döneminde "Flash Mob" denen şeylere sarar ve sabahlara kadar videolarını izler?? Neden yani??

----------------
Now playing: Britney Spears - Freakshow
via FoxyTunes

19 Nisan 2009 Pazar

Yirmi Üçüncü Yazı

Hatuna "seni seviyorum" diyorum, gidip benden başka herkesle takılıyor... Ne ki bu şimdi?? Ne anlamı kaldı o zaman??

Neyse Ankara'ya döndüm ben... Meğer babam Ekipcan ve Melül'ü beslesin diye kapıcıyla konuşmamış... İçimde "ya öldülerse" korkusuyla geldim eve... Ölmemişler... Turp gibiler... Yarın da sularını falan değiştirir bir bakım yaparım keratalara... Şimdi kendime üç boyutlu gözlük yapıp Chuck izleyeceğim... Saygılar...

Soldaki Melül, sağdaki Ekipcan...



Düzeltmece: Hatun derken bu sefer Britney değil...

Yirmi İkinci Yazı

Bir dahaki sefere yine çok kasılırsam "Madaaaana" yerine "Maddy" demeye karar verdim... Hem bence samimi olduk artık...

----------------
Now playing: Müzeyyen Senar - Yanıyor Mu Yeşil Köşkün Lambasi?
via FoxyTunes

Yirmi Birinci Yazı

Oha! Eylül sonunda "İzlemek İstediğim Filmler" diye bir liste çıkarmıştım... O listeden 102 tane film izlemişim...

Listeyi aşağıya koymadan önce en çok beğendiklerimi ve en çok uyuz olduklarımı yazayım... Sonra da gün içinde 3. ve 4. kere Moulin Rouge izleyeceğim... Çarpılı olanlar izlediklerimmiş...



Bunları beğenmişim: 2(Bunda Nicole Kidman'ın burnu hariç), 3 ,4, 6, 14, 15, 34, 61, 65, 114, 118, 119, 132*, 133*, 232, 246**, 269, 270, 280, 291, 294, 307, 308, 313, 314, 357***, 380...

*: Bunlara öteden beri hep hayranım zaten, herkes izlesin!
**: Felicity Huffman hayatımda gördüğüm en iyi oyunculuklardan birini göstermiş... htta biri değil en iyisi denebilir bile... Ben bile az kalsın transeksüel sanacaktım...
***: Kısa animasyon bu... Yutub'da falan var...


Bunları da pek beğenmemişim: 8, 9, 16, 48, 51, 54, 55, 66, 67, 91, 123, 134, 139, 273, 277, 299, 302, 306, 317, 373...




Bu da liste:

1. New York Stories
2. The Hours XXX
3. Mallrats XXX
4. Whatever Happened to Harold Smith? XXX
5. Black Dahlia XXX
6. Coffee and Cigarettes XXX
7. Playhouse
8. Margot at the Wedding XXX
9. The Golden Compass XXX
10. Australia XXX
11. Ghost World
12. Horse Whisperer
13. Jeux D'enfants XXX
14. Dancer in the Dark XXX
15. Chasing Amy XXX
16. Scream 3 XXX
17. North
18. Just Cause
19. If Lucy Fell
20. Manny & Lo
21. Fall
22. The Man Who Wasn't there XXX
23. An American Rhapsody
24. A Love Song For Bobby Long
25. A Good Woman
26. In Good Company XXX
27. Scoop XXX
28. The Prestige XXX
29. Vicky Christina Barcelona XXX
30. Ray
31. Spawn
32. Rock'n Roll Highschool
33. End of the Century
34. 24 Hour Party People XXX
35. Y Tu Mama Tambien
36. Like Minds
37. Lick the Star
38. Bed, Bath & Beyond
39. Nowhere
40. Little Boy Blue
41. Homegrown XXX
42. Gosford Park XXX
43. Everyone Says I Love You
44. The Way of the Gun XXX
45. Company Man
46. Six Degrees of Separation
47. Paris, Je T'aime XXX
48. Wristcutters XXX
49. My Blueberry Nights XXX
50. The Invasion
51. Southland Tales XXX
52. The Devil Wears Prada
53. Spun
54. Anywhere But Here XXX
55. Garage Days XXX
56. Film Noir
57. The Diving Bell and the Butterfly
58. Lenny XXX
59. The Other Sister
60. Oldboy
61. Elizabeth: The Golden Age XXX
62. Sybill XXX
63. Mamma Mia! XXX
64. Jesus Christ Superstar XXX
65. Carmen XXX
66. Renaissance XXX
67. Lucky Number Slevin XXX
68. Bram Stroker's Dracula
69. Mean Streets XXX
70. Iberia
71. Shallow Grave
72. Shallow Hal
73. Blue Juice
74. Bathory
75. Blood Countess
76. The Pillow Book
77. Brassed Off
78. Nightwatch
79. Little Voice
80. A Life Less Ordinary
81. Desserts
82. Rogue Trader
83. Young Adam
84. Eye of the Beholder
85. Nora
86. Solid Geometry
87. Down With Love
88. Deception XXX
89. Incendiary
90. Cassandra's Dream XXX
91. Miss Potter XXX
92. Stormbraker
93. Stay
94. Rounders
95. The People Vs. Larry Flint/00.43.43
96. The Score
97. Around the Fire
98. The Aviator
99. Elizabethtown XXX
100. Go
101. The Beach
102. Don's Plum
103. Boarding Gate
104. Cut Shorts
105. Celebrity
106. Total Eclipse
107. Poison Ivy
108. I Heart Huckabees
109. Laws of Attraction
110. Waking Life
111. Veronica Guerin
112. The Smokers
113. Election
114. Once XXX
115. Ex-Drummer
116. The Science Of Sleep
117. Rec XXX
118. Smokin' Aces XXX
119. Royal Tenenbaums
120. Lars and the Real Girl XXX
121. Phantom of the Opera
122. Factory Girl XXX
123. Body Of Lies
124. Comic Book Villains
125. Chasing Freedom
126. My Lousiana Sky
127. Renaldo and Clara
128. The Kills: I Hate The Way You Love
129. Wimbledon
130. Pavment: Slow Century
131. Tape
132. Before Sunrise XXX
133. Before Sunset XXX
134. Forgetting Sarah Marshall XXX
135. The Heart Is Deceitful Above All Things
136. Seraphim Falls
137. Beatiful Ordinary
138. Wendy and Lucy
139. The Acid House XXX
140. Dockers
141. Bad Blood
142. Wedding Belles
143. Nuts
144. Before The Devil Knows You're Dead XXX
145. Dazed and Confused
146. Friday
147. Half Baked
148. Up In Smoke
149. Another Day In Paradise
150. Alpha Dog XXX
151. Beerfest
152. The Chumscrubber
153. Crank
154. Detroit Rock City
155. Gia
156. High Art
157. Gummo
158. Super High Me
159. Altered Streets
160. Puff Puff Pass
161. Blow
162. Hedwig and the Angry Inch
163. Beyond the Valley of the Dolls
164. Stop Making Sense
165. Yellow Submarine
166. Amandla! The Revolution In Four Part Harmony
167. The Harder They Come
168. Young Man With A Horn
169. Lady Sings The Blues
170. Backbeat
171. Tom Dowd & The Language of Music
172. Hated
173. Glastonbury
174. Mo' better Blues
175. New Orleans
176. Round Midnight
177. Quadrophenia
178. I Shot Andy Warhol
179. Bukowski: Born Into This
180. Lust For Life
181. Vİncent & Theo
182. Bird
183. The Future Is Unwritten
184. Notes On A Scandal
185. 2gether
186. 30 Days Of Night
187. 4 Months, 3 Weeks, 2 Days XXX
188. 4960
189. 54
190. 88 Minutes
191. 9 Dead Gay Guys
192. 9 Songs
193. A Beatiful Thing
194. Totsie
195. A Midsummer Night's Dream
196. The Promise
197. The Devil's Aritmethics
198. Last Holiday
199. The New World
200. American Splendor
201. River Edge
202. Shortbus
203. Hair
204. Van Gogh
205. Bad Boy Bubby
206. Nouvelle Vague
207. Dedication XXX
208. Right At Your Door
209. Bug
210. Tightland
211. Anamorph
212. Garden State XXX
213. 2046
214. Queen XXX
215. City of God XXX
216. Wicker Park
217. Bucket List
218. Conversation(s) With Other Women
219. Chasing Holden
220. One Night at McBoons
221. Alice Doesn't Live Here Anymore
222. Chilren of Men
223. Polar Express XXX
224. Blow Up XXX
225. Tommy
226. Dog Day Afternoon
227. America
228. The Graduate
229. Once Upon A Time In America
230. Ölüm Kadına Yakışır (?)
231. Romance and Cigarettes
232. Leonard Cohen: I'm Your Man XXX
233. Close Encounters of the Third Kind
234. In My Country
235. Holiday
236. Fur
237. Monster
238. Be Kind Rewind
239. Madagascar XXX
240. Alife (Yeni)
241. Alife (Eski)
242. Fountain
243. Finding Neverland XXX
244. State of Grace
245. La Femme Nikita
246. TransAmerica XXX
247. There Will Be Blood
248. No Country For Old Men
249. The Fall XXX
250. Enchanted
251. Purple People Eater
252. Silver City
253. Chelsea Walls
254. August Rush
255. Ways of Being Wild
256. Magnolia
257. Winter Passing
258. Mozart and the Whale
259. The King
260. See No Evil
261. New York, I Love You
262. Twilight XXX
263. Not Another Teen Movie
264. High Fidelity
265. Pirates of the Carribean 2
266. Pirates of the Carriben 3
267. Crossroads XXX
268. The Doors
269. The Curious Case Of benjamin Button XXX
270. Slumdog Millionaire XXX
271. Chaos Theory XXX
272. Burn After Reading XXX
273. Revolutionary Road XXX
274. On The Road With Judas
275. I'm A Cyberg But It's OK
276. A Good Year
277. In Bruges XXX
278. Broken Flowers
279. Mysterious Skin XXX
280. Little Fish
281. Good Bye Lenin! XXX
282. Anne Of The Thousand Days
283. Genova XXX
284. Good Morning Vietnam XXX
285. Crouching Tiger Hidden Dragon
286. Black Snake Moan XXX
287. Mala Noche
288. The Dutchess XXX
289. Milk
290. The Wackness XXX
291. 2 Days In Paris
292. Into The Wild
293. Body Of Lies
294. Wall - E XXX
295. Things You Can Tell Just By Looking At Her
296. Les Liaisons Dangereuses
297. Pan's Labirynth
298. Crash XXX
299. Sex Drive XXX
300. Knocked Up XXX
301. Art School Confidential XXX
302. Superbad XXX
303. Star Wars 4
304. Star Wars 5
305. Star Wars 6
306. Tenacious D XXX
307. Les Trpilettes De Belleville XXX
308. The Reader XXX
309. Kung Fu Panda
310. Frost/Nixon
311. The Wrestler
312. Ben X XXX
313. Bolt XXX
314. Waltz With Bashir XXX
315. Changeling XXX
316. Yes Man XXX
317. Meet The Spartans XXX
318. Just Like Heaven
319. Ghost Raider
320. Vanity Fair
321. The Village
322. Eye Of The Hill
323. Valkyre
324. Defiance
325. Majestic
326. Tropic Thunder
327. A Film With Me In It
328. Mobile
329. The Good Night
330. Viva Blackpool
331. Manchester Passion
332. De-Lovely
333. 8
334. Paranoid Park
335. Chacun Son Cinéma Ou Ce Petit Coup Au Coeur Quand La Lumiere S'étaint Et Que Le Film Commence
336. Cinema 16: American Short Films
337. Gerry
338. Finding Forrester
339. Psycho (1998)
340. Ballad Of The Skeletons
341. Four Boys In A Volvo
342. Understanding
343. To Die For
344. Even Cowgirls Get The Blues
345. My Own Private Idaho
346. Thanksgiving Prayer
347. Drugstore Cowboy
348. Five Ways To Kill Yourself
349. My New Friends
350. Ken Death Gets Out Of Jail
351. The Discipline Of D.E.
352. Man On The Moon
353. Code 46
354. Mulholland Falls
355. A White Dry Season
356. In A Search Of A Midnight Kiss
357. Lavatory - Lovestory XXX
358. Hollywoodland
359. Clue
360. Millions
361. The Dive From Clausen's Pier
362. London (1994)
363. School Ties
364. Stranger Than Fiction
365. Stardust
366. Footloose
367. Repo: The Genetic Opera XXX
368. Zack And Miri Make A Porno XXX
369. Color Of Money
370. Hustler
371. High Roller
372. Fubar
373. Silent Hill XXX
374. Lord Of The Flies
375. Water (Hintli) XXX
376. Life Of David Gale
377. History Boys
378. Iris XXX
379. Ratatouille
380. Loving Annabelle XXX
381. Imagine Me & You XXX
382. Diva
383. Connie & Carla
384. Saved!
385. Birthday Girl
386. Gumshoe
387. The Odessa File
388. Ça Ira

----------------
Now playing: Müzeyyen Senar - Sigaramın Dumanı
via FoxyTunes

18 Nisan 2009 Cumartesi

Yirminici Yazı

Müzeyyen Senar hiç ölmesin istiyorum, ben her gece dostlarımla ve ailemle rakı içeyim istiyorum, Müzeyyen Senar bu sırada albüm yapmaya devam etsin istiyorum... Bu aralar çok fazla Türk Sanat Müziği dinler oldum... Ve rakı içer oldum... Sonumuz hayrola bakalım...

On Dokuzuncu Yazı

İKSV Kapanış Töreni'ni izliyorum ben şimdi NTV'de... Devamlı Levent Yüksel çıkıp şarkı söylüyor... Eski şarkılarını hem de... Çok hoşuma gitti, Levent Yüksel indiriyorum ben şimdi... Bir de off Moulin Rouge! çok acaip güzel bir film yaa... Bir de şu şarkının sözleri çok güzel lan...

Şarkıyı bulamadım ama siz bulun... Macy Gray - Strange Behaviour


This is the story,
about two people
in love.

We were happily married,
Until he waved a gun at me.
I said whats with all your strange behavior.

He said I love you baby
But you got a big insurance policy
And I really
Need the paper.

[Chorus]

Strange behavior by the sea. (se-e-e)
He'd be here
But he's deceased
Strange behavior

I had a big insurance policy
And he had a big insurance policy,
Too!

I said baby if you get a job
You would not have to shoot me now.
He said Oh My God Your such a hata.
But then he chickened out,
I took the gun and shot him down
Cuz I really need the papa.

[Chorus]

Strange behavior by the sea. (se-e-e)
He'd be here
But he's deceased
Strange behavior

What was I to do
Sometimes its me or you
I swear that I loved you baby
All I have to say so
I say so
cuz Im rich now

SHHHHHHHHH

Drove his body to the sea
Kissed him on his cold cheek
I said I guess I see you later

And the people all asking me
I say he'd be here but he deceased

Then I go and spend my papa-a
Oh oh oh

[Chorus]

Strange behavior by the sea. (se-e-e)
He'd be here
But he's deceased
Strange behavior

He'd be here
He'd be here

He's dead!

On Sekizinci Yazı

Bugün yine yanlış saymadıysam 17. ve 18. kere Muolin Rouge!'u izledim... Önce Goldmax'de, sonra da Goldmax 2'de... Şimdi de şarkılarını iPod'uma koyacağım sanırım... Ezberlemişim her şeyini...

On Yedinci Yazı

DİKKAT!: Britney Spears ile ilgili fantazilerimi içeren uzun yazı! (Coconut modundayım bu konuşma esnasında...)



Coconut... // Youth Against Fascism...:
o değil de çok seviyoruz biz birbirimizi...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
hahahha evleniceksiniz demi hatta

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bana dün dedi ki "in all of the people i've ever been with, all of the guys i was once married to, i'd be crazy not to marry you..." dedi... valla dedi... hem de yemekten sonraki sabah kahvaltıda çay demlerken ben arkadan gelip sarılarak dedi bunu...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
bu rüyanda mı oldu ?

Coconut... // Youth Against Fascism...:
evet...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
o sırada "move in with me" demişti... ben de "çok erken oldu bu" diyodum... "ya sıkılırsan benden" falan demiştim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
o da böyle dedi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra ben "ya bebeler??" dedim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
o da "kevinla ayrıldık biz... hayatımda birilerinin olması çok normal..." dedi...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
oha bee o kadar kısacık rüyaya nasıl sığdırdıysan bunları

Coconut... // Youth Against Fascism...:
hem zaten ben yemekten önce onları britney'nin jipiyle kevin'a bırakırken beni çok sevdiklerini de görmüştük...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
britney o sırada yemek yapıyodu...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra telefonum çaldı...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
lilo arıyomuş...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
samle kavga ettik dedi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
beni bıraktı arbayaı da aldı dedi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
beni alsana dedi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
onu da aldım...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
o sırada madonna'nın geleceğini bilmiyoduk...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ama bi "suprise guest" olduğunu biliyoduk...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
eve gidince bi baktık madonnaymış...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
çıldırmış olmalısın

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
komedi lan rüya

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra eve gittik işte...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
yemek yiyoruz... lilo, ben, pharell, madonna ve sevgilim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
hah hah hoh hoh falan her şey süper çok eğleniyoruz...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
ee

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra pharell ve madonna demesinler mi sevgiliciğime "sen justinle artık görüşsene hep beraber eğlenelim bık bık bık..."

Coconut... // Youth Against Fascism...:
anam dedim sıçtık...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
ama sevgilin seni bırakmaz ya

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra "tamam" dedi, "haftaya da justin, jessica(biel), ekin, siz, ben yemek yiyelim"...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
anlaştık falan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra millet gittikten sonra ben bi trip attım buna...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
lilo da birtney'de kalıyo o gece...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ben sarhoşum çünkü, bırakamam evine...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
lilo lilly allen mı kim?

Coconut... // Youth Against Fascism...:
lilo=lindsay lohan...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
ha

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
tamam

Coconut... // Youth Against Fascism...:
britney desen biliyosun onu zaten, korkuyo şehir içinde kullanmaktan korkuyo arabayı...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
neyse efenim liloyu yolladık odasına...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
hadi hadi sen odana git artık hadi

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bu da "ben seni seviyorum da justin kimmiş de bık bık bık" yaptı bi sürü...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra odamıza çıktık biz de... onun odasına daha doğrusu...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra bi daha sabahla başladı her şey...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sabah ben kalktım sigaramı yaktım ipodumu da taktım kulağıma, havuzun yanında dans falan ediyorum şarkı söylüyorum...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra bi baktım anam bunlar liloyla kalkmışlar beni izliyolar ordan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bi utandım falan...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
ay ne şirin falan mı diolar

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bilmem kulaklık var kulağımda...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
ok ee

Coconut... // Youth Against Fascism...:
neyse sonra kahvaltıya girdim içeri...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bacon yapmış bunlar...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bi de yımırta çırpmışlar...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ben de çay falan demledim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
onlar içmedi gerçi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
kahve içti onlar...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ama ben demliyorum zaten her sabah...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
türk çayı bi de doğuş çay...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
kahvaltı falan ediyoruz...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra lilo banyoya girdi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bu da "move in with me" falan dedi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra işte evlenme muhabbeti geçti...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
sen de ya bebeler dedin

Coconut... // Youth Against Fascism...:
hee bebeler konusunu da tartıştık...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ikna oldum ben...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
gerçi zaten dünden hazırdım aslında...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ha bi de şey var...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
tüm engeller kalkmış yani mutluluğunuza bi mani yok

Coconut... // Youth Against Fascism...:
önceki gece madonnayı masanın başına oturtmuşuz...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bu da atar yapmış "ben niye masanın başındayım" diye...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
senin yerin orası dur bi karıştırma şimdi

Coconut... // Youth Against Fascism...:
biz de "e sen queen of pop'sın" falan demişiz... hatta yalakalığın bokunu çıkartıp "sen istesen burdaki 4 ünlüyle bi araya gelip dünyanın sahibi de olursun" demişim
ben...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
"sonra herkesi çalıştırırız" demişim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
o da "rız...??" demiş... "köle olursun sen" demiş...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ben de "sevgilim beni köle yapmaz" demişim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra "hatta dün gece fantazi yaparken yatakta bana 'i'm a slave for you'yu söyledi, bilmem anlatabiliyo muyum" dedim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
yatak hayatımız da sağlam yani... burdan onu anlıyoruz...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
allahım ne kadar ayrıntılı rüyaymış...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
hahah

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
gerçekten

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
bilinçaltı rahatlaması

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
iyi rahatlamışsın

Coconut... // Youth Against Fascism...:
acaba ben gecenin bi yarısı bunları hayal ettim de uyku sersemiyim diye rüya olarak
mı hatırlıyorum...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
neyse...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
belki de

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
psikoloji nasıl gitmekte

Coconut... // Youth Against Fascism...:
dur devamı var rüyanın...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sabah ben yine liloyu eve bırakıcam...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
britney yine "benim jipi al" dedi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
"iyi" dedim ben de giyindim... çıktık liloyla beraber...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
stu'ya dedim "gelicem ben birazdan" o da "tamam" dedi, şapkasına dokunarak selam verdi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
lilonun evine gittik... orda da sam ve mark ronson duruyolar...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
stu?

Coconut... // Youth Against Fascism...:
zaten liloyla sam beraber yaşıyo...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
stu britney'nin güvenlik şefi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
samle bunlar bi kavga ettiler etrafta ev eşyaları uçuştu falan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
biz de markla beraber bunları izliyoruz...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
niyeyse ikimiz de ayırmadık bunları...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
kavga ettiler falan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra sevişerek yukarı doğru çıktılar...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ben de mark'a "bişeyler içek mi??" dedim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra ikimiz de biraz ünlü olduğumuz için insanlar imza falan alıyo bizden de paparazi falan yok peşimizde...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
o yüzden bi bara gittik...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
hahha

Coconut... // Youth Against Fascism...:
neyse efenim gittik bişeyler içtik falan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ordan mark evine gitti ben de evime gittim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
eşyalarımı topladım...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bi de ev arkadaşım var spike...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
şeye benziyo...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
dur bekle...

Coconut... // Youth Against Fascism...:


Coconut... // Youth Against Fascism...:
böyle bi adam...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
zaten belli notting hill'den esinlenmiş sevgili bilinçaltım...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
adamın filmdeki adı da spikemış zaten...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
hahha gerçekten korkunç bi ev arkadaşı

Coconut... // Youth Against Fascism...:
neyse "spike" diyorum, "ben britney'nin yanına taşınıyorum" diyorum...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
kiramı ödiycem ama dedim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
zaten britney bana ne istesem alıyo...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
o da beni seviyooo evleniceeezz

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bi de "aman alma utanıyorum" falan diyince de "amaaaan siktir et ben tek başıma harcayamam nasıl olsa o kadar parayı" diyo...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ayrıca da britney'nin arabasını falan satsak düşünsene parayı...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
aldığımız fiyatın kaç katına gider...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sakızı bile milyon dolarlara satıldığına göre...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
kaldı ki hani sakızını da satarız istersek...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
çiğniyo nasıl olsa bol bol...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
neyse efenim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
eşyalarımı toplayıp gittim britney'nin evine...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bu da benim "automatic" tişörtümü giymiş geziyo evde...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
ohhh ekin bu resmen dizi rüya deil

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra bebeler falan geldi kevin'dan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
şarap neyin koyduk, içtik...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ben bebelerle oynadım...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
bebelerin yanında

Coconut... // Youth Against Fascism...:
eğlendik falan...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
bebeler sanan ne dio

Coconut... // Youth Against Fascism...:
"i"...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
ya da yazılış olarak "e"

Coconut... // Youth Against Fascism...:
herkes öyle diyodu zaten...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bi gossip girl esinlenmesi yaşamışım orda...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra bebeleri yatırdık falan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
film izledik biz de...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra baktım sızmış bu...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
bakıp bakıp "canıım" dedim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
sonra "hati kalk yatağa çıkalım" dedim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
yatırdım bunu...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
öptüm falan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
banyoya girdim...

[i][b][c=63]Biküçüksu[/c][/b][/i]:
ayyy çok şiriiin amaa

Coconut... // Youth Against Fascism...:
çıktım giyindim falan...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
tam yatıyorum uyandı bu...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
böyle gözleri falan şişmiş...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
"hati yat" dedi...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
"tamam" dedim...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
yattım sonra...

Coconut... // Youth Against Fascism...:
tüm bunları da şu anda götümden uydurdum biliyosun di mi?? rüya falan değil bu... ilk baştaki iki paragraf rüyaydı sadece...

P.S: İlk baştaki iki paragraf da önceki yazım...

17 Nisan 2009 Cuma

On Altıncı Yazı

Dün gece de çok acaip rüyalar gördüm... Britney Spears, Madonna, Pharell Williams, Lindsay Lohan, Sam Ronson, Mark Ronson, Justin Timberlake, Kavin Faderline falan vardı rüyamda... Britney fix tamam... Onu neredeyse her gün görüyorum zaten... Ama diğerleri nerden çıktı?? Biraz garipti... Rüya boyunca Madonna'ya "Madaana" demek zorunda kaldım, beni biraz gerdi... Adam gibi "Madonna" demek istiyordum çünkü... Hep beraber yemek yedik falan... Sonra herkes yattı... Ben de sevgilime beraber yatak odasına doğru ilerledim... Sevgilim derken Britney yani...

On Beşinci Yazı

Dedem skinhead oldu! Şaka değil... Kısa paçalı dar bir pantolon giymiş, polo yaka tişört giyip son düğmeye kadar kapatmış... Bir de askı takmış... E zaten yaşlı, kel... Güldüm...

On Dördüncü Yazı

Ben eskiden toplum içinde Britney Spears dinlemekten utanırdım... Sonra "amaaan sikerim" dedim, dinlemey başladım... Ama sadece son iki albümden olan ve klipsiz olan şarkılarını... Bilinmez nasıl olsa diye... Bugün her şey değişti ama... "Hit Me Baby One More Time" dinledim ben bugün dolmuşta, son ses... Hem de yanımda çok güzel bir hatun vardı... Sonra da "Gimme More" dinledim... Artık toplum içinde her türlü Britney Spears şarkısını dinleyebiliyorum... Seviyorum ben o kadını, tamam mı?! Rahatladım...

On Üçüncü Yazı

Ey İstanbullular, hepiniz çıldırdınız mı?! Çarşamba akşamı İstanbul'a vardığımda üstümde bildiğimiz kapüşonlu, fermuarlı bir şey ve Adidas'ın eşofman(eşofman?!) üstü şeysi vardı... Şundan:

Neyse efenim teyzemle buluştuk servisten indiğim yerde... Kabanın yok mu dedi bana... Kaban?! Bu Havada... Hava çok soğuk falan dedi... Bunları söylerken üstünde de kaban var... Neyse... Bugün Evrim'den dönüyorum... Tişörtleyim ve terliyorum... Kısa kolluylayım yani... Ve yanımda kabanlı falan insanlar vardı! Nasıl bir şehir bu İstanbul?!

Neyse geçiyorum bunu... Dün çıktım evden, dolmuşa bindim... Ordan vapurla karşıya geçtim... Tünel'e bindim, İstiklal'e gittim falan... Ordan bi de hop, tramvayla yukarı çıktım... Biraz da yürüdüm Evrim'e gidiyorum... Kendisi kuzenim olur... O sırada kendi kendime diyorum ki "lan ben o kadar para neyin verdim, bir de üstüne yürüdüm... Ne için?? Kuzenime gidiyorum... Konsere geçeceğiz ordan da..." Sonra Ankara'yı ne kadar çok sevdiğimi anladım... "Maksimum 2.20 TL vererek güzel Ankaramın her yerine gidebiliyorum... Canım yaa..." dedim sonra... "Fak İstanbul!" falan da dedim...

Ben bunları düşünerek yürüyorum işte... Bir yandan da yanlış hatırlamıyorsam "Fungu - Little Black Dress" dinliyorum, bir de yemek yiyorum... Çizburger almışım, kolam da var... Bir anda "laylaylom" moduna girdim... Taksim İlkyardım'un önünden geçiyorum tam, beynimden vurulmuşa döndüm! Karşımda bir afiş, "Mystery Jets 17 Nisan 2009" diye... "Anam!" dedim, "Ben gitmiyorum bugün Ska Circus'a! Buna gidiyorum ben!"... Gelin görün ki onca insana söz vermişim, e konsere gitsem kalacak yerim yok, Evrim Bey Ankara'ya gidiyor o gün... Herkese küfrettim sonra, duyurmadılar konseri diye... Üzüle üzüle gittim Evrim'e... Sonra ordan internetten baktım, DJ Setmiş... Ama Mystery Jets ne kadar DJ Set olur onu da bilemedim... Yine de yalandan ferahlattım içimi biraz... Sonra çağla almış Evrim, karşı komşusu ve aynı zamanda bir arkadaşı olan G. hanım ile onu yedik, gaza gelelim diye Sublime dinledik...

Saat 9.25 falan gibi çıktık Evrim'den, Ghetto'ya gitmek üzere... Yerini de bilmiyorduk... Dengesiz Herifler'i yakalarız dedik, 9.30 görünüyordu çünkü saati... Nasıl olsa geç de çıkarlar falan diye gittik... 9.40'da falan varmıştık Ghetto'ya... Yoldan bizi arkadaşlarım aldılar, götürdüler... Bu arada onlara sesleniyorum burdan; siz sarhoşsanız, ben değilsem, lütfen ayılın da gelin! Zira Can bana bulduğu gözlükleri 5 kere falan anlattı... Yaklaşık 25 kere falan dans ettirmeye çalıştılar, Can beni havaya falan kaldırdı ve herkes bağırmaktaydı! Neyse gittik, eğleniyoruz falan... Saat 10 oldu, Dengesiz Herifler indi sahneden! "Ee, yarım saatlik miymiş??" diye şaşırdık biz... İstanbul Ska Foundation'ı pek beğenmedik...

Deal's Gone Bad iyiydi, saksafoncularını çok beğendik... Bir de ben "Deal's Gone Bad"in yanında "Chi", The Toasters'ın yanında "USA" yazında Deal's Gone Bad Çinli sanmıştım, çok heyecanlanmıştım... Değilmiş, Chicago demekmiş o meğer... Çok üzüldüm falan... Bir de tüm gece ben bunlara nedense "Are We There Yet?" diyip durdum... Sanki adları öyeymiş gibi geldi bana... Sallandık biraz bunlarda... Bu arada ellerini yanlara aça aça, millete yumruk ata ata ilerleyen bi hatun önümüzden geçti; önümdeki oğlan da kıçına tekme attı bunun... Hatun bir anda Evrim'e dönüp garip garip el hareketleri yapıp galiba küfür etti... Ne dediğini duymadı kimse...

Ve Toasters çıktı... Evet adamlar sağlamlardı baya... Onda dans da ettim azıcık... Zorla çekip dans ettirdiler daha doğrusu... Oysa ki ben düz taban bir insanım, taban düşüklüğü var bende... Bile bile dans etmiyordum... Kendimi biliyorum çünkü, dayanmaz o bilekler o kadar saat ayakta durup bir de dans etmeye... Birileri sahneye çıktı, vokal amcam da haklı olarak "Vat dı fak ar yu duin on may siteyc?! Get davn!" dedi... Sonra millet yuhaladı falan bunları... Ayıp ettiler... Neyse efenim 1'de çıkacak dedikleri Toasters 12'de çıktı... 2'de bitecek dedikleri konser de 1'de bitti... Hayatımda ilk defa gittiğim bir konser duyurulduğu saatten erken bitti... Çok acaipti...

Konserde çok acaip insanlar vardı bu arada... İnsanlar "ne yapsak da farklı olsak" demişler heralde, çok yaratıcı saçlar vardı... Gariplerdi...

Sonra da gittik tantuni yedik, eve gittik... Evrim'in telefonla garip bir işi vardı, devamlı "zart, zort" diye sesler çıkararak bir şeyler yaptı, ben uyudum... Sabah uyandırdı beni, kahvaltı falan ettik Seinfeld izleyerek... Çilek yedik sonra... Akabinde de dışarı çıktık, o otobüse gitti ben de dolmuşla eve döneyim dedim... Kalktığımdan beri de "Jenny Owen Youngs - Coyote" söylediğim için onu dinlemeye karar verdim... Sonra hiç hoş olmayan bir gerçekle karşılaştım; iPod'um çıkdırmış! Geçenlerde bir sürü Macy Gray atmıştım, sonra yok olmuştu onlar... Sonra onları çıkarıp bir daha atmıştım falan... Bu sefer de Jenny Owen Youngsların yarısı kaybolmuş... Neyse dedim, o kadar kabanlı insanın yanında bindim dolmuşa tişörtümle... Yanıma da güzel bi hatun oturdu zaten... İlk defa Merkezkaç Kuvveti'ne şükranlarımı sundum... Evime geldim... O zamandan beri de tembellik yapıyorum... Bir de sanırım yazın 3 günlüğüne falan Paris'e gitmeye karar vermiş olabilirim...

1 haftadır hiç normal sigara içmemişim bu arada, onu fark ettim... Ayrıca kendimi çok kötü hissediyorum ben yaa... Niye sevmediğim biriyle çıkıyorum ki?? Çok saçma aslında... Öff... Gidip Dicitürk izleyeyim ben hazır bulmuşken... Hati bakalım gittim ben...

15 Nisan 2009 Çarşamba

On İkinci Yazı

Çok acaip oldu böyle, otobüsten yazıyorum... Bildiğiniz Ankara'dan İstanbul'a gidiyorum şu anda... Otobüste de internet var... Sırf bunu paylaşmak için yazıyorum bu yazıyı... Çok heyecanlı değil mi bu durum?? Ben çok heyecanlandım... Heyo! Bugün sayın Ş.B.'den yediğim kazığı bile unutmak üzereyim yani... O kadar heyecanlandım...

On Birinci Yazı

Gecenin bir yarısına kadar hazırladığım o sunum var ya, ertelenmiş sevgili okuyucum... Üstelik sevgili Hocamız Ş.B. öğlen bize mail atmış "hastayım ders iptal" diye... Kendime küfürler ediyorum burda... Denizlere gitmeme gerek yokmuş, uykusuz kalmama gerek yokmuş, sabahın köründe okula gelmeme gerek yokmuş! Evet... Sana şu anda okuldan sesleniyorum... Kütüphaneden... Yarım saate kadar sevgili şöförüm Göbekli Bey tarafından alınmayı planlıyorum... Çok sinirim bozuk...

Onuncu Yazı

Paylaşmadan geçmek istemiyorum, şu videoda çok gaza geliyorum yaa... Lütfen benim gibi birkaç kişi daha çıksın da saldıralım oraya buraya...

Efenim olay şuymuş... Montreal'de Exploited konseri olacak; ama Exploited ülkeye sokulmuyo bir nedenden dolayı... Hal böyle olunca konseri iptal ediyolar... Konser iptal olunca seyirci çıldırıp şehre saldırıyor... "Exploited: Montreal's Riot"... Buyrun izleyelim...

Dokuzuncu Yazı

Öncelikle belirtmek isterim ki 9. kez aynı insanla çıkıyorum... Hayatımın en bencilce ilişkisi bu... Ama vicdan azabı çekmiyorum çünkü o da beni aldatmıştı zamanında... Kendilerini artık pek sevmiyorum o şekilde, burdan itiraf ediyorum! Kendileri Türkçe bilmiyor nasıl olsa, okuyamaz... Benim için şu anda başka birini unutmam için araç... Üstelik "severim belki tekrardan" şeklinde de değil bu "çıkma"... Son derece "ondan sıkılana kadar kafamı dağıtsın" çıkması... Dağıtıyor mu bilemem ama ömrü oldukça kısa bu ilişkinin...

Yarın sunumum olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kaldım bugün... Sunumu yazmaya 8 gibi başladım... Yaklaşık 5 dakika falan yazıp "Whose Line Is It Anyway?" izlemeye başladım... Saat 10 gibi sunum aksesuarımı almak üzere Deniz Hanım'ın evine gittiğimdeyse saha sunumum 20'de 1'i bitmişti... Üstelik daha konuşma metnimi de yazmamıştım... 11.15'te eve geldim(tabii bunların hepsi PM) ve başlamaya karar verdim... Sonra 11.30 gibi bir daha bölünüp abuk subuk anketimsi şeyler yapmaya başladım ve 00.15'te tekrar başladığımda tabiri caizse daha bir bok yoktu ortada... Şimdi saat 02.54 ve ben hâlâ konuşma metnimi yazmadım... Onun yerine burda konuşup duruyorum... Çok uykum geldi... Sunum kısmını bitirdim sonunda en azından...

Kendimi şu şekilde avutuyorum devamlı... Yarın bu saatlerde İstanbul'da "E!" izleyerek mayışıyor olacağım... Üstelik essayimi teslim etmiş, sunumumu yapmış olacağım... Ertesi günkü Ska Circus için enerji topluyor olacağım... Ey Yüce Rabbim, eğer var olan bir varlıksan lütfen yarını bilinçsiz bir şekide geçirmemi sağla... Ayrıca onunla görüşmemi de engelle... Sunumdan önce gereksiz bir heyecana daha ihtiyacım yok...

"Whose Line Is It Anyway?" de çok süper bir program, herkes izlesin... Saygılar...

----------------
Now playing: Britney Spears - Mannequin
via FoxyTunes

----------------
Now playing: Britney Spears - Unusual You
via FoxyTunes

13 Nisan 2009 Pazartesi

Sekizinci Yazı

Şunun farkına vardım ki, yarın bu zamanlarda 9. kez aynı insanla çıkmaya başlayabilirim... Çıkmak da çok boktan bir kelime... Biri bunun yerine daha güzel bir kelime verebilir mi bana??

----------------
Now playing: Britney Spears - Im A Slave For You
via FoxyTunes

12 Nisan 2009 Pazar

Yedinci Yazı

Uzun zamandır yazmıyordum ama çabuk tükettiğim ve artık yazmak istemediğim için değil... Daha çok yazmak istediğim şeyler çok geniş kapsamlı olduğu ve yazmaya üşendiğim için... Ama bugün hastayım ve yazacak bol bol vaktim, yapacak hiçbir şeyim de yok... O yüzden başlayabilirim yazmaya tekrardan...

Pazartesi günü sayın Obama geldikleri için Ankara'ya, yaklaşık 7 saat okulda mahsur kaldım... Yollar kapalıydı... İlk defa evimi çok özledim... Ama madem bol bol vaktim var, madem hızlı bir internet var, ne zamandır başlamak istediğim dizilerden birine başlayayım dedim... Bunun üzerine The L Word'e başladım... Yalnız şunu fark ettim ki The L Word okulda 1389728361278 kişinin içinde izlenecek bir dizi değilmiş... Bazı sahnelerde kendimi resmen porno izliyormuş gibi hissettim... Diziye genel olarak bakarsak oldukça hoş bir dizi ama kalabalık içinde olunca hiç hoş olmuyormuş meğer... Ama tabii ki Katherine Moening tarafından oynanan Shane karakterine hayran olmuş bulunmaktayım... Sonuç olarak tavsiye ederim aslında diziyi... Herkese değil ama... Öncelikli kriter homofobik olmamak mesela...

Onun dışında bugün 2. kez de Cuma günü mahsur kaldım okulda... Film gecesine kalalım dedik... Zira çizgi filmler (sırasıyla Madagascar, Wall-E, Ice Age, Ice Age II, The Incredibles ve Ratatouille) gösterilecekti... Her şey gayet güzel başladı... Yiyecek içecek de depolamıştık üstelik... Pijamalarımızı falan giydik... İlk film gayet güzel geçti... Aslında devamı da güzel geçerdi de ben gece geç yatmış sabah da erken kalkmıştım... Üstelik Wall-E'de hiç konuşma olmaması da hiç hoş değildi... Zaten ben Wall-E'de uyumaya karar vermiştim... Filmlerin sıralarını bilmiyorduk ve ben sadece Ratatouille'u izlememiştim... Onu izlerim diye umuyordum ama dediğim gibi, tamamını izleyebildiğim tek film Madagascar oldu... Koltuklar çok rahatsızdı, şortlu olduğum için üşüyordum, su almayı unutmuştuk... Bütün bunlar bir araya gelince bizde bir eve gitme isteği baş gösterdi... Tek sorun o saatte şehre servis olmamasıydı... Gece, 2 gündür 38.5 derece ateşle yatmamla sonuçlandı... Üstelik Ratatouille'u da izleyemedim...

Bu arada Lily Allen'ın yeni albümüne aşık oldum... Bıraktığınız gibi tam gaz Kid Sister, Britney Spears ve Laura Marling dinlemeye devam ediyorum... Laura Marling konusu da hakikaten ilginç geliyor bana... Bugüne kadar sanıyorum hiçbir albümü baştan sona beğenmedim, "Alas, I Cannot Swim" hariç... Ve saatlerce dinliyorum... Saatlerce! Kendime inanamıyorum bazen... Sanırım son birkaç yılın en iyi albümü bu...

Söylemeden geçemeyceğim, Batman'e bir kez daha sinir oldum... Batman sanırım en sinir olduğum çizgi roman kahramanı... Ölsün lütfen...

Son zamanlarda içmiyorum pek... İçersem de az içiyorum... İçme ihityacı çok hissetmiyorum... Canım da eskisi kadar yanmıyor... Yine de hiç içmiyorum demek de değil bu... Üstelik sanırım ben iyileştiren de alkol oldu... Onu seviyorum...

Sonunda spor yapmaya başladım... Geçen hafta Can Koçak ile ilk basketbol seansımızı gerçekleştirdik... Bu hafta da hast olmasaydım devam edecektik ama hasta oldum ne yazık ki... Önümüzdeki hafta da ne yazık ki İstanbul'da olacağımız için yine olmayacak ama sonra tam gaz devam!

İstanbul'da olmam da ne yazık ki falan değil aslında... Son derece Ska Circus izlemeye gidiyorum... Çok da keyifli olacağa benziyor... Bol bol ska dinleyip skank yapmayı planlıyorum... Tabii önce iyileşmem lazım...

P.S: İkinci Yazı'dan sonraki tüm sarhoşluklarım çok eğlenceliydi!

----------------
Now playing: Britney Spears - Im A Slave For You
via FoxyTunes